Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/2243 E. 2018/7159 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2243
KARAR NO : 2018/7159
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … mirasçıları vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 07/09/2004 gününde verilen dilekçe ile ürün zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/12/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava; ürün zararı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davalı …’un diğer davalı …’nun çiftliğinde sigortalı çalışanı olduğunu, davalı işçi tarafından çiftlikteki kuru otların temizlenmesi amacı ile yakılan ateş sonucunda yangın meydana geldiğini, çıkan yangının müvekkilin parseline sirayet ettiğini ve arazi üzerindeki bitkilere ve sulama sistemine zarar verdiğini belirterek oluşan maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece verilen 14/04/2015 tarihli ilk kararda; bilirkişi raporlarına ve tanık beyanına itibar edilerek yangının çıktığı yerin kesin olarak belirlenemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Yukarıda anılan kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22/12/2016 tarihli, 2015/10095 esas- 2016/12507 karar sayılı ilamında ”davalılardan … hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/352-2011/48 sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında toplanan delillere göre; 02/07/2004 tarihinde meydana gelen orman yangını nedeniyle aynı tarihte ilçe jandarma görevlileri tarafından tutulan olay yeri tespit tutanağında; yangının başlangıç noktasının davalılardan …’na ait hayvan çiftliği olduğu, çiftlikteki hayvan atıklarının ormana bitişik yerde yakılması sonucu yangının sirayet ettiğinin belirtildiği, yine olayın görgü tanıkları ve diğer bir kısım tanıkların olayın oluş biçimini doğrular mahiyette beyanda bulundukları, orman idaresince düzenlenen 06/07/2004 tarihli suç tutanağı ile olaydan sonra
… Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/16 değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporları ile mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporları ve dosyada mevcut diğer tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davalılardan …’na ait ve diğer davalının çalıştırıldığı çiftlikte yakılan ateşin, gerekli tedbirlerin alınmamış olması nedeniyle önce bitişikteki ormana ve daha sonra davacılara ait taşınmaza sirayet etmesi sonucu bu yangın sebebiyle davacıların zararının oluştuğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece davalıların kusur durumları da araştırılarak, zararın kapsamının belirlenerek sonuca gidilmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma üzerine verilen 19/12/2017 tarihli ikinci kararda ise; çiftliğin bulunduğu bölgenin yangına hassas bir bölge olmasına rağmen davalıların gerekli önlemleri almayarak yangının çıkmasına neden oldukları belirtilerek kusur durumuna ilişkin olarak alınan 12/09/2017 tarihli bilirkişi heyet raporu ve ayrıca delil tespit dosyasında alınan zarara ilişkin rapor hükme esas alınarak davacının isteminin tümden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece, Dairemizin araştırmaya yönelik ilk bozma ilamına uyulmakla birlikte;
Davaya konu olayda; davalılardan …’na ait ve diğer davalının çalıştırıldığı çiftlikte yakılan ateşin, gerekli tedbirlerin alınmamış olması nedeniyle önce bitişikteki ormana ve daha sonra davacılara ait taşınmaza sirayet etmesi sonucu bu yangın sebebiyle davacıların zararının oluştuğu anlaşılmakta ise de, davalıların kasıtlı bir eylemlerinin olmadığı açıktır. Şu durumda; olayın oluş şekli, davalıların kusur durumu gözetildiğinde hükmedilecek tazminattan olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK. 43 ve 44. (6098 Sayılı TBK 50. ve 51) maddeleri gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.