Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/1406 E. 2018/8099 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1406
KARAR NO : 2018/8099
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 24/03/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/05/2016 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 18/12/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat … ile karşı taraftan davalı asıl … ve vekili … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, davalının kusuru ile oluşan trafik kazası sonucu davacı …’ın ağır şekilde yaralandığını belirterek oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuşlardır. Davalı, kazanın meydana gelmesinde asıl kusurun davacı …’a ait olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
21 Aralık 2015 gün ve 29569 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde Tarife’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarife’nin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarife’nin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Bu durumda, her ne kadar mahkemece davanın kabulüne denilmiş ise de, ıslah ile talep edilen miktar 8.514,51 TL’ye çıkartılmış olup, mahkemece talebin, 7.679.82 TL miktarındaki kısmının tahsiline karar verdiğine göre davayı da kısmen kabul etmiştir. Mahkemece, davacı talebinin 834,69 TL miktarındaki bölümü reddedilmiş olup, bu miktar yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edimesi gerekir. Takdir edilecek vekalet ücreti de reddedilen miktarı geçemeyeceğinden 834,69TL vekalet ücretinin davalı yararına hükmedilmesi gerekir.
Yerel mahkemece, açıklanan bu düzenlemeye aykırı olarak, reddedilen miktar için davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmeden verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle hüküm fıkrasına 1/3. bendinden sonra gelmek üzere 4. bent olarak “Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca davalı taraf yararına 834,69 TL vekalet ücreti takdir edilmesine,” şeklindeki rakam ve sözcük dizisinin yazılmasına, davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın davalı yararına düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.