Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/1078 E. 2018/5721 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1078
KARAR NO : 2018/5721
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 08/05/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil ve haksız şikayetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 27/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı şahsın kendisini küfür ettiğinden bahisle ………… Derneğine şikayet ettiğini, soruşturma sonunda “herhangi bir işlem yapılmamasına ve ceza verilmesine yer olmadığına” karar verildiğini; yapılan soruşturma süresi içerisinde, …………… Kurulunun kendisine maç vermediğini, söylemediği sözleri söylemiş gibi gösterilerek camiada itibarının zedelendiğini belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiştir
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek dernek tarafından yapılan soruşturma neticesinde bir yaptırıma karar verilmediği, davacının mensubu olduğu camiada bu olayın duyulduğu, haksız şikayet ve soruşturma nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne; davacının bir sezonda üç kez mazeretsiz eğitime katılmaması nedeniyle il gözlemciliği kadrosundan çıkarılmasının haklı nedene dayandığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının davalıya atfettiği eylem, dava dışı kişinin şikayeti üzerine ………… Derneği tarafından yapılan soruşturma sırasında kendisine maç verilmemesi ve bu olayın camiada duyulmasının itibarını sarsmasıdır. Dosya kapsamına göre, şikayet eden ve soruşturmayı yapanlar dava dışı olup, davalının soruşturma sırasındaki uygulaması kendi işleyişi ile ilgili bir karar olmakla, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte değildir. Bu haliyle, davalının eylemi ve olayın gelişim şekli bir bütün olarak değerlendirildiğinde yerel mahkemece, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/09/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

(M)

KARŞI OY YAZISI

Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi ve mesleki faaliyetin icrasının engellenmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine ve davalının manevi tazminat istemine yönelik temyiz incelemesinin kabulü ile manevi tazminat davasının reddi gerektiği yönündeki Daire çoğunluğunun görüşüne katılıyorum.
Davalının, maddi tazminat davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, … bünyesinde hakem olduğunu ileri sürüp, hakkında yapılan haksız şikayet nedeniyle soruşturma geçirdiğini, süreç içerisinde davalı yönetimce kendisine maç (futbol müsabakası) idare etme görevi verilmediğinden bahisle maddi olarak zarara uğradığını iddia etmiştir.
Bilindiği üzere;
Anayasa’nın 59. maddesine eklenen, ek fıkra uyarınca, “Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı mercine başvurulamaz.” hükmünü içermektedir.
Davacıya maç idare etme görevinin verilmesi yahut verilmemesi, davalı idarenin spor faaliyetlerinin yönetimine dair olmakla, bu yöndeki kararlarına karşı mevzuat içerisinde ilgili tahkim kuruluna başvurulması gerekirken adli yargıda dava açılması yoluna gidilmiştir.
Maddi tazminat davasına yönelik istemin yargı yolu nedeni ile reddi gerekirken, esası incelenerek reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu gerekçe ile Daire çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum.27/09/2018