Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/1029 E. 2018/5915 K. 04.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1029
KARAR NO : 2018/5915
KARAR TARİHİ : 04.10.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-… vekili Avukat … 2-…

Davacı … vekili Avukat Yargıtay Ek Bina-1
Vekaletler Caddesi, No: 3 Bakanlıklar / ANKARA tarafından, davalılar … ve … aleyhine 13/03/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/04/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Mahkemece verilen gerekçeli kararda dava tarihinin 13/03/2009 olarak yazılması gerekirken Yargıtay bozması sonrasında dosyanın UYAP sistemine kayıt tarihi olan 03/01/2014 tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı … ile hakkında zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilen diğer davalı …’ın kusurlu işlemleri ile müvekkili aleyhine dava açılmasına ve tazminata hükmedilmesine sebebiyet verildiğini, Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/2 esas 2006/235 karar sayılı ilamına istinaden davalıların kişisel kusurları nedeniyle dava dışı şirkete tazminat ödemek zorunda kaldıklarını belirterek ödenen miktarın davalılardan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, 03/06/2014 ve 17/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporu ve ek raporu benimsenerek davalı …’ın icra müdür sıfatıyla gözetim yükümlülüğü nedeniyle icra memur ve yardımcılarının eylemlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu nedenle %100 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi, hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hakim, rücu kapsamını takdir durumundadır.
Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet de onunla birlikte değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdendir. Rücu davasına konu işlemi yapan davalı … hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği ve kesinleştiği, davalı icra müdürü …’ın ise sadece gözetim ve denetim görevini yapmaması nedeniyle sorumlu tutulacağı gözetildiğinde hükmedilen rücu miktarında önemli oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.