Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2017/665 E. 2017/1728 K. 17.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/665
KARAR NO : 2017/1728
KARAR TARİHİ : 17.03.2017

Davacı … tarafından, davalı … aleyhine 04/04/2012 gününde verilen dilekçe ile sendika alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsilinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatının ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının, davacı … Sendikasında 28/09/2003-25/09/2005 tarihleri arasında genel mali sekreter olarak; dava dışı ise aynı tarihler arasında genel başkan olarak görev yaptığını,muhasebe servisinde yapılan incelemede bu iki yöneticinin ortak hesabında müteselsilen mesul oldukları borç bakiyelerinin 1.715.676,22 TL olduğunu, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını ancak, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı takip talebine ve davaya dayanak olarak ileri sürdüğü yeminli mali müşavir tarafından düzenlenen 18/08/2010 tarih ve (12) sayılı denetim raporu ile dava konusu döneme ilişkin birtakım defterlerin getirtilmeksizin bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, keza davalı hakkında görev yaptığı döneme ilişkin olarak özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından açılan ceza davalarında beraatine karar verildiği, bu hususların bilirkişi raporunda inceleme konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime ve sonuca varmaya elverişli değildir.
Şu halde mahkemece; öncelikle yeminli mali müşavir tarafından tanzim edilen 18/08/2010 tarihli (12) sayılı denetim raporu ile 2005 yılına ait defteri kebir ve envanter defterleri getirtilerek dosya içine alındıktan sonra ceza dosyalarıyla birlikte dava konusu dosya, konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınıp, davacı sendikanın davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
./..
-2-

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.