Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2017/471 E. 2019/3435 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/471
KARAR NO : 2019/3435
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 06/04/2015 gününde verilen dilekçe ile yaralama sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yaralama sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının, davacıya yönelik etkili eylemde bulunarak çene kemiğinin kırılmasna sebebiyet verdiğini, davalının, atılı eylem nedeniyle hakkında yapılan ceza yargılamasında mahkumiyetine karar verildiğini, davacının, bu olay nedeniyle uzun süre tedavi gördüğünü, elem ve ızdırap çektiğini belirterek oluşan manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, gelişim şekli, davacının yaralanma derecesi, niteliği, özellikle kemik kırığına neden olunması ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.