Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2017/4701 E. 2018/6027 K. 10.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4701
KARAR NO : 2018/6027
KARAR TARİHİ : 10.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı Milli Savunma Bakanlığına izafeten … Muhakemat Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 07/11/2006 gününde verilen dilekçe ile kurum zararının tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/02/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyanın incelenmesinde bir kısım davalılara yapılan gerekçeli karar ve davacı temyizine dair tabligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun’un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun’a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Yine Tebligat Kanunu’nun aynı Kanun ile değişik 35 maddesinde; “ (1) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır”. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. (3) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosya kapsamından; davalılardan … ve … adına çıkarılan gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin tebliğine ilişkin evrakın iade edilmesi üzerine bu defa Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ yapıldığı, diğer davalı …’ın yargılama sırasında vefat ettiği fakat mahkemece mirasçıları tespit edilerek gerekçeli kararın ve davacının temyiz başvuru dilekçesinin tebliğ edilmediği, diğer davalılar … , …, …, …, …, …, …, .., …, …, …, …, …, …, … ile vekil ile temsil edilen davalılar … ve …’un vekiline gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin tebliğine ilişkin tebliğ evraklarının dosya arasında olmadığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece, davalılardan … ve …’nin mernis adresi bulunup bulunmadığının araştırılması ve tespit edilen mernis adreslerine, “mernis kaydını içermeyen” normal tebligat çıkarılması, tebligatın iade edilmesi halinde, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair kayıt (mernis kaydı) düşülerek yeniden tebligat çıkarılması ve mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı yanın temyiz başvuru dilekçesinin anılan davalılar … ve …’ye Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi, diğer davalılar …, …, …, …, …, …, .., …, …, …, …, …, …, …, … ile vekil ile temsil edilen davalılar … ve …’a gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesi tebliğ edildi ise tebliğ evrakının dava dosyası arasına eklenmesi, eğer tebliğ edilmedi ise yukarıda belirtilen tebligat aşamaları izlenerek davalılara gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğinin sağlanması gerekir.
Açıklanan nedenle, yargılamanın uzamasına neden olunmamasına dikkat edilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca tebliğ işlemlerinin hâkim gözetiminde tamamlanması ve akabinde temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 10/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.