Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2017/445 E. 2019/4111 K. 24.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/445
KARAR NO : 2019/4111
KARAR TARİHİ : 24.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 25/08/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarının ihlali nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem reddedilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin … valisi olduğunu, davalının sosyal paylaşım sitesi olan facebook hesabı üzerinden müvekkilini hedef alan ifadeler kullanması nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı ise; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır eleştirilere katlanması gerektiği, davaya konu ifadelerin kişilik haklarını ihlal edici nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında, tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumunuda dikkate almalıdır.
Dosya kapsamından; davalının 10/08/2015 tarihinde sosyal medya (…) hesabından davacının fotoğrafını koymak suretiyle “Yunanlılara sığınan ve öldüğünde koynunda Yunan berat madalyası çıkan, vatan haini, kambur İzzet’in oğlu’’ ifadelerini kullanıldığı, davacının şikayeti üzerine … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/01/2016 gün, 2015/1452 esas, 2016/4 kararı ile davalı hakkında hakaret suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ifade özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetindedir.
Şu durumda; kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına 818 sayılı BK’nın 49. maddesi (6098 sayılı TBK’ nın 58. maddesi) uyarınca uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.