Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2017/2807 E. 2018/334 K. 24.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2807
KARAR NO : 2018/334
KARAR TARİHİ : 24.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 12/03/2014 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 14/12/2016 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/01/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili adına gelen olmadı, karşı taraftan davalılardan … Matbaacılık Yayıncılık A.Ş. ve … vekili Avukat …z ile davalı … vekili Avukat … … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı (hukuksal konudaki bilirkişi düşüncesi dışında kalan) kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, belirtilen kanıtların yerel mahkemece varılan sonucu doğrulamaya elverişli bulunmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi uyarınca; “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.”
Somut olay, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenebilir niteliktedir. O nedenle, bilirkişi düşüncesine başvurulması maddeye açık aykırılık oluşturur. Ne var ki, ilk bentteki nedenlerle sonuca ulaşılması olanaklı bulunduğundan, bu biçimdeki usul hatası sonucu etkiler düzeyde değildir. Bu bakımdan, düşülen yanılgı, HUMK’nun 428/son maddesi uyarınca bozma nedeni sayılmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, gösterilen nedenlerle ONANMASINA ve davalılar yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 24/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.