Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/9984 E. 2018/6092 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9984
KARAR NO : 2018/6092
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, … Gazetesi’nin 10/09/2015 günlü nüshasında “Fabrika Ayarlarına Geri Dön MHP! Aç Gözünü Bahçeli” başlıklı yazıda yer alan iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, eleştiri sınırlarını aştığını ve kişilik haklarına açık saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, yapılan haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar; kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişanın bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK’nın 58 ). Bunlardan TMK’nın 24 ile TBK’nın 58. maddeleri daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin yollama yaptığı durumlarda, ilgili hükümler (örneğin, TMK 26, 174, 287 gibi), bunların dışında ise TBK’nın 58. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddelerinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Somut olayda; yazıda kullanılan ifadelerin kaba, küçük düşürücü, tahkir amaçlı, aşağılayıcı ve terör örgütü üyeliğiyle suçlayıcı mahiyette olduğu, söz konusu yazının amaçladığı eleştirel bakış açısı ve vurgulanmak istenen gerçek durum ile bu sözler arasında illiyet bağının bulunmadığı, yazının amacı dışına çıkılarak kişilik haklarına zarar verecek nitelikte ve terör örgütü üyeliği gibi konusu suç teşkil edebilecek suçlamalar yöneltildiği, bir başka anlatımla öz ile biçim arasındaki dengenin bozulduğu, eleştiri sınırlarının aşıldığı ve kişilik haklarına ağır saldırı oluşturduğu anlaşıldığından yayının hukuka aykırı olduğu benimsenerek davacı lehine uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Bu hususlar gözetilmeden istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.