Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/9557 E. 2018/7128 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9557
KARAR NO : 2018/7128
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … Genel Müdürlüğüne izafeten … 14. Bölge Müdürlüğü ve … aleyhine 12/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan … Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının incelemesinde;
Dava, su baskını sonucu taşınmazda meydana gelen zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalı … Genel Müdürlüğünün ihale ettiği köprü yapım işini üstlenen diğer davalı şirketin köprü yapım çalışmaları sırasında suyun akışını sağlayan kısmın kapatılması nedeniyle fazla suların taşınmazında biriktiğini ve ekili ürünlerinin zarar gördüğünü ileri sürerek uğramış olduğu zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekilleri; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, zarar miktarının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılardan … Genel Müdürlüğü, bir kamu tüzel kişisidir ve işlem ve eylemleri Anayasa hükmü gereği de kamusal nitelik taşımaktadır. Davaya konu uyuşmazlık ise anılan davalının idari nitelikteki eylem ve işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalı idarenin kanunun emredici hükümlerine ve kendisine tanınan takdir yetkisine uygun davranıp davranmadığının tespiti gereklidir. İdare üstlenmiş olduğu kamu hizmetini idari eylem ve işlemlerle yerine getirir. İdari işlem, idarenin idari işlevine ilişkin olarak, kamu gücü kullanmak suretiyle yaptığı tek yanlı irade açıklamalarıdır ve bazı durumlarda da idarenin takdir yetkisi mevcuttur. İdarenin idari işlem yaparken kamu gücü kullanması sebebiyle takdir yetkisinin bulunduğu hallerde bu takdir yetkisinin kullanımı ve idari işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ise, Anayasa ve kanun hükümlerine, düzenleyici işlemlere, örf ve adete, hukukun genel ilkelerine ve mahkeme kararlarına uygun olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelmektedir ki bu denetimin yapılması gereken yargı yeri de idari yargı yeri ve idare mahkemeleridir.
Dava şartları; mahkemenin, davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli olan şartlar olup, mahkemece dava şartlarından birinin bulunmadığının tespit edilmesi halinde kural olarak davanın esası hakkında inceleme yapılamaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-b maddesinde adli yargı yolunun caiz olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 115/1. maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracak, taraflar da dava şartı noksanlığını yargılamanın her aşamasında ileri sürebilecektir. Şu halde; davalılardan … Genel Müdürlüğü yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi gereği idari yargı yerinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenle, anılan davalı bakımından yargı yolu nedeniyle dava dilekçenin usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin davanın esasının incelenmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davalılardan … İnşaat Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin temyiz itirazlarına gelince;
Davalı şirket vekili, dava konusu yerde davalı şirketin çalışmasının bulunmadığını, köprü yapımına ilişkin sözleşmenin diğer davalı … Genel Müdürlüğü ile dava dışı… … İçten arasında yapıldığından, tarafına husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
Davada husumet ehliyeti, dava şartı olup, mahkemece, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Dava konusu uyuşmazlık hakkında bir karar verilebilmesi için, davada taraf olarak gösterilen kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlenmiş ve 115. maddesinde de mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, noksanlığın giderilmesi mümkün değilse süre vermeye gerek olmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamından; köprü yapım işinin yüklenici olarak dava dışı … … tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Anılan davalı diğer davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ile yapılan ihale sözleşmesinde taraf değildir. Davalı … İnşaat Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Genel Müdürlüğü yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … İnşaat Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı şirketten peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.