Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/9084 E. 2018/6520 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9084
KARAR NO : 2018/6520
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 08/04/2013 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemi sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının maddi tazminata yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalıların davacıyı hakaret ederek kemik kırığı oluşturacak şekilde yaraladıklarını, eylemler sebebiyle davacının çalışamadığını ve burun kırığı sebebiyle ameliyat olması gerektiğini belirterek yaralanma eylemi sebebiyle oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminata ve 1.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir.
Borçlar Kanunu 47. maddesi (TBK md.56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından; olay tarihi, olayın gelişim şekli, davacının yaralanma derecesi ve iyileşme süresi ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle manevi tazminat yönünden davacı yararına BOZULMASINA (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davacının maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.