Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/8962 E. 2018/8437 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8962
KARAR NO : 2018/8437
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla)

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 16/11/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalı … yönünden ise davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı asıl … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalı … yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı … ile evli olduğunu, eşinin aynı iş yerinde çalışan diğer davalı … ile evlilik dışı beraberlik yaşadığını ve bu eylemi ile yuvasının yıkılmasına neden olduğunu , bu ilişki nedeniyle çevrede küçük düştüğünü ve kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürerek manevi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep etmiştir.
Davalılar, davacının iddiasının doğru olmadığını, dava konusunun da zamanaşımına uğradığını beyan belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne; davalı … yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı … ile davalı … arasında evlilik birliği devam ederken, davalı … ile aynı iş yerinde birlikte çalıştığı davalı … arasında duygusal bir ilişkinin yaşandığı, davalı …’ın davacı ile evli olmasına rağmen davacıyı bırakarak davalı ile başka bir şehre gidip orada beraber yaşamaya başladıkları anlaşılmıştır.
Dosyanın tetkikinden, davalı … tarafından, eşi olan davacı aleyhine 18/11/2015 tarihinde … Aile Mahkemesinde çekişmeli boşanma davası açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece taraflar arasındaki boşanma dava dosyası anılan aile mahkemesinden getirtilip, dosyadaki delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Söz konusu boşanma davası dosyası incelenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/12/2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava, kişilik haklarına yapılan saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın tazminine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle davacı ile davalılardan … arasındaki evlilik sözleşmesi davam etmektedir. 4787 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre, TMK’nın ikinci kitabının birinci ve ikinci kısmı ile 4722 sayılı TMK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a göre aile hukukundan doğan dava ve işlere bakma görevi Aile Mahkemesine aittir.
Sadakat yükümlülüğü TMK’nın ikinci kitabının birinci kısmının üçüncü bölümünde yer almaktadır. Aile hukukundan kaynaklanan bir yükümlülüğe aykırılığı belirleme görevi Aile Mahkemesine aittir. Sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde TMK’nın 174. maddesine göre kişilik hakları zarar gören eşin boşanma ile birlikte manevi tazminat isteme hakkı da bulunmaktadır. Aldatan eşin başka bir kadınla cinsel veya duygusal yakınlaşması şeklinde gerçekleşen eylemin genel hükümlere göre haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde değerlendirilmesi TMK’nın 185. ve 174. maddelerine aykırıdır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, aynı zamanda dava şartıdır. Davalı … yönünden davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı ile dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesi gerekirken bu davalı hakkında esas hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
Sonuç olarak, davalı … hakkında verilen bozma kararının onanması gerektiği, diğer davalı … hakkında verilen karar görevsiz mahkemece verildiğinden görev yönünden bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 26/12/2018