Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/8913 E. 2018/6048 K. 10.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8913
KARAR NO : 2018/6048
KARAR TARİHİ : 10.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … AŞ aleyhine 09/05/2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmazlara zarar verildiği iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının … ada …, … ada … ve … ada … nolu parsellere yönelik maddi tazminata ilişkin temyiz itirazları ile tüm taşınmazlara yönelik manevi tazminata ilişkin temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının … ada … ve … nolu parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, taşınmazlara zarar verildiği iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı şirket tarafından …-… karayolu çalışmalarının yapıldığını, yol yapım çalışmaları sırasında müvekkilinin taşınmazlarına zarar verildiğini belirterek oluşan zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, … ada … parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer bir kısım parsellerin ise kamulaştırma sahası içinde kaldığından ve davacının feragati de dikkate alınarak reddine, … ada … ve … nolu parsellere ilişkin olarak ise meydana gelen zararda davalıya atfı kabil kusur bulunmadığı, … nolu parselde ise herhangi bir zararın bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki; davalı şirket tarafından dökülen moloz ve toprak atıkları nedeniyle menfez ve beton büzlerin tıkanarak su taşkınına yol açtığı ve heyelan alanındaki toprağın hareketlenmesine etki yaptığı anlaşılmaktadır.
Şu halde, davalı şirketin eyleminin toprağın akmasına (heyelan) ne oranda katkı yaptığı konusunda uzman bilirkişi kurulundan (fen-jeoloji-ziraat) denetime elverişli rapor alınarak tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Davacının … ada … ve … ada … nolu parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosyanın incelenmesinde, 10/11/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda; parsellerin kamulaştırılan alanının dışında kalan bir kısmında hafriyat ve taşların döküldüğü anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporları ile belirlenen tespite rağmen her iki parsele ilişkin olarak talebin reddi doğru olmamıştır.
Şu durumda, yeniden konusunda uzman bilirkişi kurulundan (fen-jeoloji-ziraat) denetime elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yetersiz bilirkişi raporuna istinaden karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.