Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/8519 E. 2018/6556 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8519
KARAR NO : 2018/6556
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … …Belediyesi aleyhine 15/04/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, idari para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
3533 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre; genel, katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyelere yahut özel idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adli yargının görevi içinde bulunanlar o Kanun’da yazılı tahkim usulüne göre çözümlenir.
Tarafların sıfatı gereği aralarındaki uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca o yerdeki yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hâkimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve davalı … İdaresinden peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/10/2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

(M)

KARŞI OY YAZISI

Bilindiği üzere; mecburi tahkim, 3533 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kuruluşlarının, özel hukuktan kaynaklanan uyuşmazlıklarının çözümünde uygulanmaktadır. Gerçekleştirilmek istenen amaç; bu Kanun kapsamına giren idare ve müesseselerin aralarında çıkan uyuşmazlıkların, gerçek kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklardan farklı nitelikleri ve özellikleri bulunması, bu kuruluşların hukuk müşavirliklerine sahip olmaları nedeniyle işi kolaylıkla inceleyip daha az masrafla uyuşmazlıkların kısa zamanda sonuçlandırılması ve genel mahkemelerin işlerinin azaltılmasıdır.
Bir uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun çerçevesinde çözülebilmesi için anılan Kanun’un 1. maddesindeki açık hükme göre; uyuşmazlık umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlet veya Belediye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkmış olmalı ve adli yargının görev alanı içerisinde bulunmalıdır. Uyuşmazlığın her iki tarafının da bu hüküm kapsamında olması zorunludur. Aksi takdirde, davaya anılan Kanun çerçevesinde mecburi hakem sıfatı ile bakılamaz.
Davalı … Başkanlığının 3533 sayılı Kanun kapsamında olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Türkiye İş Kurumunun hukuki statüsüne gelince; 4904 sayılı Türkiye İş Kurumunun Kuruluşu ve Görevleri Hakkındaki Kanun’unun 1/3. maddesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bağlı kuruluşu olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının ilgili kuruluşu olup, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliği haiz, idari ve mali bakımdan özerk bir kamu kuruluşu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca aynı Kanun’un 16. maddesinde Kurumun merkezi bütçe payı dışındaki gelirleri de gösterilmiştir.
Diğer yandan; 5018 sayılı Kanun’a ekli (IV) sayılı cetvelde sosyal güvenlik kurumları başlığı altında 2. sırada Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne yer verilmiştir.
Şu durumda, söz konusu yasal düzenlemeler ve uygulamalar birlikte değerlendirildiğinde; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler arasında yer almayan davacı Kurumun 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı belirgindir. Hâl böyle olunca; uyuşmazlığa mecburi hakem sıfatıyla bakılması mümkün olmadığından, ihtilafın çözümünde mahkeme görevlidir. İşin esası hakkındaki görüş ve oyumu saklı tutarak, değerli çoğunluğun kararına bu yönüyle katılamıyorum. 25/10/2018