Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/5565 E. 2018/6476 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5565
KARAR NO : 2018/6476
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … Genel Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalı …… ve diğerleri aleyhine 09/06/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın davalı …… yönünden kabulüne, diğer davalılar … ve … yönünden reddine dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı …Naim Bubanı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 23/10/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asıl …… vekilleri Avukat …, Avukat…ile karşı taraftan davacı vekili Avukat … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı …… yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı …… tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı … tarafından gerçekleştirilen zimmet eylemi nedeniyle meydana gelen zarara, davalıların denetim ve gözetim görevlerine uygun davranmamalarının yol açtığını, zararın tazmini için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ……’nin 22/05/2008 – 23/05/2008 tarihleri arasında kasa sayımı yapmış olması halinde, dava dışı …’in kasa kapısı üzerinde anahtar bırakıp soyulmuş süsü vererek aslında sayım yapılmamasını fırsat bilerek zimmetine geçirdiği paraları kasadan çıkarma imkanı bulamayacağı, bu nedenle adı geçen davalı yönünden itirazın iptalinin gerektiği, diğer davalı …’ın zimmet olayının meydana geldiği tarihte izinli olduğu, davalı …’ün ise görevli bulunduğu sırada zimmet olayının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın davalı …… yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
./…
-2-

Dosya kapsamından, davalı …’ün …… Merkezi’nde müdür olarak görev yapmakta iken 20/05/2008 tarihinde emekliye ayrıldığı, davalı ……’nin 22/05/2008 tarihinde müdür vekili olarak göreve başladığı, kasa şefi olarak görev yapan …’ın ise 22-23/05/2008 tarihlerinde mazeret izninde olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dışı veznedar … tarafından 111.244,31 TL zimmete geçirilmiş, adı geçen hakkında zimmet, davalı …… hakkında denetim görevini ihmal suretiyle zimmete neden olma suçlarından kamu davası açılmıştır. Dava dışı … hakkında verilen mahkûmiyet hükmü onanmış, davalı …… hakkında verilen beraat hükmü ise; davalının göreve başladığı tarihte ve takip eden günde kasa sayımı yapmadığı, bu suretle denetim görevini ihmal ederek dava dışı veznedarın zimmet suçunu işlemesine imkan sağladığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak davalının mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Zimmet eyleminin gerçekleştirildiği belirtilen tarihlerde dava dışı veznedar ile birlikte kasadan sorumlu olan şefin izinli olduğu, davalı ……’nin ise müdür vekilliğine atanarak 22/05/2008 tarihinde görevine yeni başlamış olduğu anlaşılmaktadır. Davalının, dava dışı veznedarın haksız eylemine katıldığına dair bir iddia bulunmamaktadır. Zimmet eylemini gerçekleştiren ve zarardan asıl sorumlu olan dava dışı veznedar olup davalının sorumluluğuna gidilmesinin nedeni denetim görevini ihmal etmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Olayın meydana geldiği tarihlerdeki … merkezinin mevcut durumu düşünüldüğünde, davalının tazminatın tümünden sorumlu tutulması hakkaniyete uygun değildir.
Şu halde Mahkemece, belirtilen bu hususlar dikkate alınarak tazminat miktarından “önemli oranda” bir indirim yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, davacı kurum vekili tarafından …3. İcra Müdürlüğü’nün 2008/7183 esas sayılı dosyası üzerinden dava dışı … hakkında, davaya konu kurum zararının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine … 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/255 esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığı belirtilmiştir. Dava dışı … ile davalı ……’nin davacıya karşı kurum zararından (davalı yönünden sorumlu tutulacağı miktarla sınırlı olmak kaydıyla) müteselsil sorumlukları bulunduğundan, tahsilde tekerrür hususu da gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı …… yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.