Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/4180 E. 2018/416 K. 25.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4180
KARAR NO : 2018/416
KARAR TARİHİ : 25.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 22/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin … Devlet Hastanesinde uzman doktor olarak görev yaptığını, davalının ise aynı hastanede tıbbi sekreter olduğunu, davalının BİMER üzerinden davacı aleyhine ihbarda bulunduğunu, dilekçede davacıya karşı asılsız ve haksız ithamlara yer verildiğini belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davacıyla sohbetleri esnasında davacının BİMER şikayetine konu sözleri söylediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının, dava dilekçesinde belirttiği ve ihbara konu olan suçlamalar nedeniyle iftira ettiği iddiasıyla davalı hakkında yaptığı şikayet sonunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği gözönünde bulundurularak davalının şikayetinin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davalının davacı hakkında, 20/04/2015 tarihinde BİMER’e ihbar dilekçesi gönderdiği, dilekçenin içeriği incelendiğinde, dava konusu olayda herhangi maddi olgu temeli bulunmadığı halde, davalının davacıyı zararlandırma kastı ile hareket ettiği anlaşıldığından, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki eylemin sabit olduğu değerlendirilerek, davacı lehine uygun bir miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.