YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2524
KARAR NO : 2019/515
KARAR TARİHİ : 06.02.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … (…) vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarife’nin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarife’nin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarife’nin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Şu durumda; dava tümden reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/3 maddesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı şekilde nispi avukatlık ücretine karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “…3.600,00 TL…” ifadelerinin çıkarılarak, yerine “1.500,00 TL maktu” ibarelerinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.