Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/2346 E. 2018/81 K. 16.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2346
KARAR NO : 2018/81
KARAR TARİHİ : 16.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 07/03/2014 gününde verilen dilekçe ile araç plaka değerinin tespiti ve tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın davalılardan … yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden reddine dair verilen 24/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, araç plaka değerinin tespiti ile bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan … yönünden talebin kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin, … . İcra Müdürlüğünün 2008/11735 esas sayılı takip dosyasında 29/05/2009 tarihinde yapılan ihale ile … sayılı plakayı satın aldığını, ihalenin kesinleşmesi aşamasında icra müdürlüğü tarafından haczin kayıtlara işlenmemesi nedeniyle dava konusu plakanın araç ile beraber … . İcra Müdürlüğünün 2012/6760 esas sayılı dosyasında dava dışı … Otomotiv İnş. Tur. Nakliye San. Tic. Ltd. Şirketine ikinci kez satılarak bu şirket adına tescil yapıldığını, yatırmış olduğu ihale bedeli 20/02/2014 tarihinde kendisine iade edilmekle beraber, araç plaka değerinin arttığını beyan ederek, araç plaka değerinin tespiti ile iade edilen ihale bedeli düşüldükten sonra bakiye miktara ilişkin maddi zararın tazminini belirsiz alacak olarak talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davalılardan … yönünden talebin kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesinde belirsiz alacak davası “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. ” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) maddesi uyarınca hâkim, tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; icra müdürlüğü tarafından haczin kayıtlara işlenmemesine bağlı olarak İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesi kapsamında davalılardan …’nın zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile icra müdürlüğü tarafından fiili imkansızlık nedeniyle tescil talebinin reddine karar verildiği 23/11/2012 tarihi itibariyle araç plakasının bedeli tespit edilerek, iade edilen ihale bedeli tenzil edilmek suretiyle bakiye zarar miktarı belirlenmiştir. Davacı dava dilekçesinde, dava tarihinden itibaren yasal faiz ile beraber 1.000,00 TL belirsiz alacak talep etmiş, bilirkişi raporundan sonra talebini belirli hale getirmemiş, bu anlamda miktar açıklama dilekçesi vermemiştir.
Şu durumda, dava dilekçesinde ki talep aşılarak, bilirkişi tarafından belirlenen zarar miktarına ve ihale bedelinin iade edildiği 21/02/2014 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.