Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/2095 E. 2018/8394 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2095
KARAR NO : 2018/8394
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı eşinin evlilik birliği devam ederken kendisini aldattığını, davalının kendisi ile evli olduğu dönemde başkası ile birlikte olması eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının, davacı ile evli olduğu tarihte sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak başka bir kişi ile duygusal ve cinsel birliktelik kurması eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa’nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun İkinci Kitabı’ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır.
Dava konusu olayda davacı, 4721 sayılı TMK’nın 185. maddesinde belirtilen sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaktan dolayı, davalı eşinden manevi tazminat talep etmektedir. Sadakat yükümlülüğü, evlilikle birlikte eşlerin tabi olması gereken bir yükümlülük olup, TMK’nın ikinci kitabının birinci kısmının 3. bölümünde düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı, davalı eşinin sadakat yükümlülüğüne uymadığını ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Evlilik devam ederken birlik yükümlülüklerine uyulup uyulmadığını belirleme görevi aile mahkemesine aittir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınır.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda çıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.