Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/15482 E. 2019/314 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15482
KARAR NO : 2019/314
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … Bakanlığı vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 10/03/2015 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun’dan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının, sevk ve idaresinde bulunan araç ile önündeki aracı solladığı sırada, radar uygulaması yapan dava dışı polis memuru …’a çarptığını ve dava dışı polis memurunun vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığını, olayla ilgili olarak davalının … Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/537 esas ve 2014/90 karar sayılı dosyasında taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından 24/12/2014 tarihli karar ile yaralanan polis memuruna nakdi tazminat ödenmesine karar verildiğini ve karar uyarınca 14/01/2015 tarihinde ödeme yapıldığını, kurum zararına sebebiyet veren ve yargılama sonunda suçlu bulunan davalıdan idare zararının rücuen tazmininin gerektiğini belirterek oluşan idare zararının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte rücuen davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, davalının kusuruna ilişkin düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile belirlenen tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre bu paraya ödeme günüden itibaren faiz yürütülmesi gerekir.
Somut olayda da, davacı vekili dava dilekçesinde açıkça dava dışı polis memuruna ödenen tazminatın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili isteminde bulunmuştur. Haksız fiilden doğan rücuen alacak istemi söz konusu olduğuna göre davalı da ödeme tarihinden itibaren yasal faizle sorumludur. Yerel mahkemece, talep edilen alacağın kendine özgü bu niteliği dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile ödeme tarihi yerine, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekir ise de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “…dava tarihinden…” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “…ödeme tarihi olan 14/01/2015 tarihinden…” ifadelerinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 23/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.