Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/14728 E. 2019/300 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14728
KARAR NO : 2019/300
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 24/04/2015 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının müvekkilini keser ile kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaraladığını, davalı hakkında yaptığı eylem sebebiyle ceza verildiğini, yaşanan olaydan kaynaklı müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, çalışamadığını ve bu durum sebebiyle tramva yaşadığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60/1. maddesi haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinin, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağını düzenlemektedir. Ancak haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylemden doğmuş ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüş ise haksız fiil sorumluluğunda da uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır (BK 60/2).
Dosyanın incelenmesinde; davalının davacıyı yaralama eyleminin 07/07/2005 gerçekleştiği, davalı hakkında ceza yargılaması neticesinde kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaralama eylemi sebebiyle haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı hakkında ceza yargılamasında uygulanan hüküm nazara alındığında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, olay tarihi olan 07/07/2005 ile dava tarihi olan 24/04/2015 arasında sekiz yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu nedenle davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.