YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14541
KARAR NO : 2018/7950
KARAR TARİHİ : 13.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 12/09/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararının ödetilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalının temyiz istemi yönünden;
Davalı temyiz isteminde bulunmuş; ancak, temyiz harç ve giderlerini yatırmamıştır. Bu eksikliğin giderilmesi yönünde Mahkemece davalıya muhtıra çıkarılmış ve usulüne uygun biçimde tebliğ edilmiştir. Ancak davalı muhtıraya konu temyiz harç ve giderlerini öngörülen kesin süre içerisinde yatırmamıştır. Şu durumda davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
2-Davacının temyiz istemi yönünden;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
b-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, tazminatın ödeme tarihi olan 20/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalıya öncesinde bir bildirim yapılmadığı gerekçesiyle dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Müşterek hukukun “Gaspeden daima temerrüt halindedir” şeklindeki genel ilkesi gereğince; haksız fiilden doğan tazminat borçlarında temerrüt, haksız fiil tarihinde kendiliğinden gerçekleşir. Davalıya ayrıca bir bildirim yapılmasına gerek yoktur. Davacının talebi de gözetilerek tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, dava tarihinden faiz yürütülmesi doğru değildir. Ne var ki; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 438/7 maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 1. bendindeki “…dava tarihi olan 12/09/2014…” ifadesinin çıkarılarak yerine; “…ödeme tarihi olan 20/12/2013…” ifadesinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının (2-a) numaralı, davalının temyiz dilekçesinin (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 13/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.