Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/14443 E. 2019/419 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14443
KARAR NO : 2019/419
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 09/04/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve adli yardım talepli olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince:
6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dilekçeye ekli ve dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalıların yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı … tarafından kurum aleyhine … 1. İdare Mahkemesinin 2007/2490 esas sayılı dosyası ile manevi tazminat davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda verilen karar üzerine kurum tarafından adı geçene 132.012,99 TL ödeme yapıldığını, oluşan zarardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek ödenen bedelin rücuen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre; davalıların … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/07/2010 tarihli, 2010/68 esas, 2010/190 karar sayılı ilamı ile “suçunu söyletmek için zor kullanmak” suçundan mahkûm oldukları ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 31/05/2011 tarihli ve 2010/13741 esas 2011/4069 karar sayılı ilamıyla kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava, rücuen tazminat davasıdır. Rücuen tazminatın kapsamı belirlenirken, tarafların, zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı hususu belirlenerek bölüşük kusurun varlığı halinde hükmedilecek tazminat miktarından kusur durumuna uygun miktarda indirim yapılmalıdır.
Şu durumda mahkemece, davacı idarenin davalılara gerekli eğitimi vermemesi, denetim ve kontrolü yapmaması nedeniyle bölüşük kusuru olup olmadığı ve varsa miktarı belirlenip, davalıların sorumluluğunun buna göre hesaplanması gerekirken, tüm zarardan davalıların sorumlu tutulmaları doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine 04/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.