Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/13822 E. 2019/151 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13822
KARAR NO : 2019/151
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve … vekili Avukat … tarafından, davalı … İplik Sanayi ve Ticaret AŞ aleyhine 03/09/2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava tarihi 03/09/2013 olmasına rağmen, karar başlığında 11/01/2015 olarak yazılması, mahallînde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır.
Dava, İİK’nın 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı şirket tarafından dava dışı şirketler aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkillerine İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkillerinin icra dosyası borçluları ile bir bağlantısının olmadığını belirterek borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı şirket tarafından takibe konu edilen alacağın dava dışı borçlu .. Tekstil Ltd. Şti.’nin borcu olduğu, şirket ortağı olan davacılara sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların … 8. İcra Müdürlüğünün 2010/27832 esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Davalı şirketin talebi üzerine, … 8. İcra Müdürlüğünün 2010/27832 esas sayılı dosyası üzerinden davacılara İİK’nın 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Davacı …’e birinci haciz ihbarnamesi 11/10/2011, ikinci haciz ihbarnamesi 20/02/2012, üçüncü haciz ihbarnamesi 12/04/2012 tarihinde, davacı …’ya birinci haciz ihbarnamesi 04/10/2011, ikinci haciz ihbarnamesi 17/02/2012, üçüncü haciz ihbarnamesi 10/04/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacılar tarafından birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine karşı herhangi bir itirazda bulunulmamış, 03/09/2013 tarihinde eldeki menfi tespit davası açılmıştır.
Davacı …’e gönderilen haciz ihbarnameleri, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak tebliğ edildiğinden, tebligatlar usulüne uygun değil ise de; davacılar vekili tarafından, 04/04/2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; yapılan tebligatların usulsüz olduğu yönünde bir itirazları olmadığı, Tebligat Kanunu’nun ilgili hükümleri incelendiğinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığı ve bu yönde bir iddiaya dava
dilekçesinde de yer verilmediği açıkça kabullenildiğinden, davacı …’e yapılan haciz ihbarnamesi tebliğleri usulüne uygun kabul edilmiştir. Davacılardan …’ya yapılan tebliğler ise usulüne uygundur.
İİK’nın 89. maddesine göre; ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa on beş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. On beş günlük bu süre, hak düşürücü süre olup taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınır. Yukarıda belirtilen tebliğ tarihleri gözetildiğinde; her iki davacı yönünden de dava tarihi itibariyle hak düşürücü süre dolmuştur. Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.