YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13781
KARAR NO : 2019/219
KARAR TARİHİ : 21.01.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Gümrük ve Ticaret Bakanlığına izafeten … Gümrük Müdürlüğü vekili Avukat … Yeşil tarafından, davalı … aleyhine 14/09/2015 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; … Gümrük Müdürlüğünde kaçak eşya ambar sorumlusu olarak görevlendirilen davalının, 27/06/2011 günü ambarın sorumluluğunu eşyaların kayıtlara uygun olduğunu belirterek devraldığını, davalının sorumluluğunda bulunan ambara 14/02/2000 tarihinde alınan 4796 adet kaçak saatin müsadere kararının 04/03/2010 tarihinde kesinleşmesinin ardından tasfiye işlemlerine başlandığı aşamada kaçak saatlerin tümünün değiştirilerek yerine kıymetsiz saatler konulduğunun tespit edildiğini, sondaj usulüyle ambar sayımı yapan davalının görevini kötüye kullanarak saatleri değiştirdiğini, kurum zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek, zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinin göreve başlamasına dek beş ambar memurunun davaya konu ambarda görev yaptığını, zararın saatlerin zamanında satılmaması ve devirlerin kimden kime nasıl geçtiğinin tespit edilememesinden kaynaklandığını, önceki ambar memurlarının da aynı şekilde devir işlemini gerçekleştirdiğini, daha önce görev yapan ambar memurları … ve …’ye ait devir teslim tutanaklarının bulunmadığını, müvekkilinin tutanakları inceleyip naylon poşetler içerisinde kapalı ve üzerlerinde etiket bulunan saatleri teslim aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalının zimmet suçundan hakkında açılan ceza davasında beraatine karar verildiği, davalının görevlendirildiği tarihe kadar 5 kamu görevlisinin davaya konu ambarda görev yaptığı, 14/02/2000 tarihinde el konulan saatlerin kim tarafından ve ne zaman değersiz saatlerle değiştirildiğinin açık ve net olarak ortaya konulmadığı gözetildiğinde, davaya konu eylemi davalının gerçekleştirdiğinin iddiadan öteye geçemediği ve davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı hakkında … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/334 esas sayılı dava dosyasında zimmet suçundan ceza davası açıldığı, davalının beraatine karar verildiği, temyiz incelemesinin henüz sonuçlanmadığı, dosyanın hâlen Yargıtayda olduğu anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi (818 sayılı BK’nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hem ilmi hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davalının zimmet suçundan sanık olarak yargılandığı … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/334 esas sayılı dosyasının henüz temyiz incelemesinin sonuçlanmadığı ve beraat kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza davası sonucunun eldeki davayı etkilemesi söz konusudur. Açıklanan nedenle, ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenilmeli, kesinleşmiş ceza kararı da değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.