Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/13773 E. 2018/8056 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13773
KARAR NO : 2018/8056
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … Müdürlüğüne izafeten … Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalı … mirasçıları aleyhine 28/08/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan … aleyhine açılan davanın dava tarihi itibari ile ölü olması nedeni ile taraf sıfatı yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan …, …, …, …, …, …, …, …, … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanunun’un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; gerekçeli kararının davalılardan …’e Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligat evrakında bilgisine başvurulan komşu adının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Adı geçen davalıya Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yukarıda izah edilen şekilde yapılan gerekçeli karar tebligatında, muhatabın geçici olarak
adresten ayrıldığının bildirilmesi halinde bildirimi yapan komşusunun kim olduğunun açık bir şekilde belirtilmesi ve imzasının alınması gerektiği, aksine bir durumda yapılan tebligatın geçerli olmadığı, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 tarihli, 12-765 esas, 730 sayılı kararında ifade edilmiştir. Dolayısıyla davalı adına Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapıldığı anlaşılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir.
Ayrıca; davalılardan …, … ve …’ya çıkarılan ve iade edilen bir tebligat olmaksızın ek kararın doğrudan mernis adreslerine tebliğe çıkarıldığı ve Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan kanun maddeleri gereğince bilinen son adrese çıkarılan ve iade edilen bir tebligat olmaksızın doğrudan muhatapların mernis adreslerine tebligat çıkarılması usulsüzdür. Adı geçen davalılara usulüne uygun şekilde ek kararın tebliği için dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
Şu durumda; mahkemece yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca davalılardan …’e gerekçeli kararın; davalılardan …, … ve …’ya ise ek kararın tebliğinin sağlanması, yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Dosyanın gösterilen nedenle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 17/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.