Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/13650 E. 2018/7985 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13650
KARAR NO : 2018/7985
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 18/11/2011 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delilerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalılardan …’ya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının davalılardan …’ye yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; olay tarihinde davacının, davalılardan …’ye ait olan ekmek fırınına uğradığı sırada diğer davalı …’nun saldırısına uğradığını, davalı …’nin de bu olaya göz yumduğunu ve bu şekilde davalılardan …’nun haksız eylemine iştirak ettiğini, davalıların eylemi nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığını ve cezalandırılmalarına karar verildiğini, davalıların haksız eylemleri nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini belirterek oluşan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin davalı …’nun davacıya beslediği husumet nedeniyle meydana gelen darp olayına tanık olduğunu, üzerine düşen vazifeyi yerine getirip tarafları ayırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalı …’nun davacıya yönelik sabit olan eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davalılardan … yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı … yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olay nedeniyle davalıların yargılandığı … Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/85 esas ve 2015/134 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı …’nun, davacıya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yargılandığı ve yapılan yargılama sonunda cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, davalı …’nin de suçu bildirmeme suçundan yargılandığı, yapılan yargılama sonucunda davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 55/1. ( TBK m.66 ) maddesinde ”Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vuku bulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Adam çalıştıran, işlerinin görülmesi için üçüncü bir kişinin hizmetine başvuran, onun hizmetinden yararlanan, onun üzerinde denetim ve gözetim yetkisi olan kişidir. İşveren kavramından daha geniş kapsamlıdır. Gördürülecek işin geçici veya sürekli ücret karşılığı yahut karşılıksız olması mümkündür. Adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir.
Somut olayda; davalı …’nin, diğer davalı …’yu çalıştıran kişi olarak objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, iş yerinde meydana gelen dava konusu haksız fiil nedeniyle, B.K.’nın 55. (T.B.K. 66.) maddesi hükmü gereğince, davalılardan … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı gerekçe davalılardan … yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının davalılardan …’ya yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte belirtilen nedenlerle reddine 13/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.