Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/13424 E. 2018/8076 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13424
KARAR NO : 2018/8076
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 21/09/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin ana-oğul olduklarını, eşinden boşanan davalının, velayetini üstlendiği davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, bu durumun … (kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/10/2009 tarihli ve 2007/1065 esas, 2009/1776 karar sayılı beraat hükmünü bozan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 16/05/2012 tarihli ve 2012/6592 esas, 2012/20080 karar sayılı ilamıyla sabit olduğunu, ayrıca aynı eylem dolayısıyla … 1. Aile Mahkemesinin 2008/13 esas ve 2008/91 sayılı kararıyla da müvekkilinin velayetinin davalıdan alınarak dava dışı babaya verildiğini, dolayısıyla davalının, kendini savunamayacak yaşta olan müvekkiline yönelik kasten yaralama eylemi nedeniyle uğramış olduğu manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalının kasten yaralama eyleminin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesine (Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve
şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince; olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişim biçimi, davacının olay tarihinde kendini koruyamayacak yaşta olması, adli rapora göre davacının yaralanma derecesi, tarafların sosyal ekonomik durumu, olayın davacının sosyal gelişimi üzerindeki etkileri ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, davacı yararına daha üst seviyede manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.