Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/13375 E. 2018/7788 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13375
KARAR NO : 2018/7788
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 17/09/2003 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre dahili davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Dahili davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, dahili davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı …’nin av tüfeği ile müvekkilini iki gözünden yaraladığını, bir gözünün hiç görmediğini, bir gözünün ise çok zayıf karaltı şeklinde görüntü alabildiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, gözlerinden yaralanan davacının % 100 oranında malul kaldığı ve olayda kusurunun bulunmadığı kabul edilerek tanzim edilen 10/08/2015 tarihli hesap bilirkişi raporu benimsenerek, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. (TBK’nun 74) maddesi gereği, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hâkimini bağlamaz ise de hukuk hâkiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp, ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hâkimi yönünden bağlayıcı olup, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır.
Dosya kapsamından; … Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/58 esas sayılı dava dosyasında sanık olarak yargılanan dahili davalıların murisi …’ye, davacıya yönelik silahla yaralama eyleminden dolayı verilen cezadan 765 sayılı TCK’nun 51/2. maddesi gereği 2/3 oranında haksız tahrik indirimi yapıldığı, sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince kararın 4616 sayılı Kanun uyarınca sanığın hukuksal durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle bozulduğu, bozmadan sonra
ceza mahkemesince sanık hakkında açılan kamu davasının 4616 sayılı Kanun uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği, ceza mahkemesince 20/05/2005 tarihinde verilen ek karar ile de kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği, ek karar tarihinden önce davalı …’nin 30/04/2004 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği maddi vakıa olarak kesinleşmiş ceza kararı ile tespit edilmiştir. Haksız tahrik, zarara uğrayanın müterafik kusurunu ifade eder. Mahkemece alınan hesap bilirkişisinin raporunda, davacının maddi zararının hesaplanması sırasında haksız tahrik indirimi yapılmamıştır. Eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 44/1. maddesi uyarınca maddi tazminattan haksız tahrik indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle dahili davalılar yararına BOZULMASINA, dahili davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.