Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/12981 E. 2018/7956 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12981
KARAR NO : 2018/7956
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 21/08/2015 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 13/12/2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY YAZISI
Dava, kamu görevlisine karşı açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/1. maddesi kapsamında kanun hükmünü yerine getirdiği sırada kaçmakta olan aracı durdurmak için aracın arkasından ateş etmesinin hukuka uygun olduğu ancak, davalının hukuka uygun başlayan eylemi sırasında, kaçan aracın hızını, hareketli oluşunu, olayın gecenin geç bir saatinde meydana gelmiş olmasını dikkate almadan, ayakta eli yere parelel olarak ateş etmek suretiyle, tabancasından çıkan kurşunun kaçan aracın lastiklerine değil, araçtaki kişilere isabet edeceğini öngörmediği, gerekli dikkat ve özeni göstermediği, buna göre hukuka uygunluk nedeninde sınırı kast olmaksızın taksirle aştığı, gerek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 15.03.2011 gün ve 2009/9863 esas, 2011/1547 karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2009 tarih ve 2007/456 esas, 2009/226 karar sayılı hükmü, gerekse olayda ölen Baran Tursun’un mirasçılarınca İçişleri Bakanlığına karşı açılan maddi ve manevi tazminat davası sonucu Danıştay 10. Dairesinin 17/09/2015 tarih ve 2012/8093 esas, 2015/3843 karar sayılı ilamıyla onanan İzmir 4. İdare Mahkemesinin 04/04/2012 gün ve 2009/355 esas, 2012/540 karar sayılı hükmü ile anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; dava konusu olayda, görevinin icrası gereğince hareket eden davalının, dava dışı suç şüphelisi kişinin ölümü ile sonuçlanan eyleminde öldürme kastının olmaması, Borçlar Kanununun 43-44. maddeleri gereğince davalı yararına tazminattan indirim nedeni olarak kabul edilmesi gerekirken, davalının eyleminin hukuki sorumluluğunu gerektirecek düzeyde kusurlu bulunmadığı gibi olaya uygun düşmeyen gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.13/12/2018
KARŞI OY YAZISI
Dava; davalı polis memuru kamu görevlisinin, görev sırasında kast olmaksızın taksirle adam öldürme suçu nedeniyle, dava dışı ölenin mirasçılarına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosyaya alınan … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/456 – 2009/226 sayılı kararı ile davalı hakkında söz konusu eylemi sabit görülerek, TCK’nun 85/1 maddesi uyarınca verilen mahkumiyet kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2009/9863 – 2011/1547 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu 74 (818 sayılı BK 53) maddesi gereğince hukuk hakimi kusurun mevcudiyetine ilişkin Ceza Mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de, Ceza Mahkemesinde kusurlu olduğu kabul edilerek hakkında mahkumiyet kararı verilen kimse Hukuk mahkemesinde tamamen kusursuz kabul edilemez. Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararındaki fiilin “Hukuka aykırılığını” ve “İlliyet Bağının Varlığını” saptayan maddi olgu konusundaki kabul hukuk hakimini de bağlar. Dairemizin konuya ilişkin istikrar kazanmış içtihatları da bu yöndedir. (4. HD 1982/7212 – 8458, 1984/5785 – 5810, 2013/1835 – 5482 – 2013/3888, 2014/1069, 2013/4627- 2014/1119, 2015/517-14608, 2015/1509-2016/986, 2015/4537 – 2016/2787, 2016/245 – 2017/7483, 2016/998 – 2017/7530, 2016/1131 – 4761, 2016/8153 – 2018/2445)
Somut olayda, davalı hakkında yukarıda belirtilen ve suç teşkil eden eylemi Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararı ile sabit olmasına göre, mahkemece davalının belirlenecek kusur durumuna göre uygun miktarda rücuen tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle yüce çoğunluğun onama yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir. 13/12/2018