Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/12634 E. 2018/7778 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12634
KARAR NO : 2018/7778
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … ve … Ajans Yayın Tanıtım Organizasyon Ltd. Şti. aleyhine 29/08/2014 gününde verilen dilekçe ile internet yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat, erişimin engellenmesi ve tekzip metni yayınlanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, internet yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat, erişimin engellenmesi ve tekzip metni yayınlanması istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin … Belediye Başkanı olarak görev yaptığını, davalı şirketin içerik sağlayıcısı ve diğer davalının genel yayın yönetmeni olduğu “www.istanbulgerçeği.com” isimli internet sitesinde 20/08/2014 tarihinde “Takvim’den CHP’ye Şok İddia” ve 22/08/2014 tarihinde “Takvim’den Baykal Kaset Komplosu Hakkında Büyük İddia” başlıklarıyla gerçek dışı haberler yapılması nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek, manevi zararın giderilmesi, erişimin engellenerek içeriklerin yayından kaldırılması ve internet sitesinde tekzip metni yayınlanması istemlerinde bulunmuştur.
Davalılar davaya yazılı olarak cevaplarını sunmamış, sitenin genel yayın yönetmeni olan davalı … duruşmadaki sözlü beyanında haberin kaynağının …’in yaptığı bir haber olduğunu, daha önce çeşitli gazetelerde yayınlandığını, yayında kamu yararı bulunduğunu savunmuş, davalı şirket yetkilisi de duruşmada alınan beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, görünür gerçeğe uygun olan yayında kamu yararı bulunduğu, eleştirel bir yaklaşımla haber yapıldığı, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık anlamında davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davacının haberin içeriğine erişimin engellenmesi ve davaya konu internet sitesinde tekzip metni yayınlanması talepleri yönünden; 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca erişimin engellenmesi ve tekzip metninin yayınlanması istemleri yönünden Sulh Ceza Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece bu taleplere ilişkin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esastan red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2) Davacının davalılardan …’e yönelik temyizi yönünden; 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Nedeniyle İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 4. 5. ve 6. maddelerinde internet ortamında
yapılan yayınlardan kimlerin sorumlu olduğu sınırlı şekilde sayılmak suretiyle belirlenmiş, genel yayın yönetmeninin sorumluluğundan bahsedilmemiştir. Bu haliyle, internet sitesinin genel yayın yönetmeni olan davalı …’e husumet düşmediğinden, anılan davalı yönünden talebin husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3) Davacının davalı … Ajans Yayın Tanıtım Organizasyon Ltd. Şti.’ye yönelik temyizi yönünden yapılan incelemede;
Dosya kapsamından; davaya konu “www.istanbulgerçeği.com” isimli internet sitesinde 20/08/2014 tarihli “Takvim’den CHP’ye Şok İddia” ve 22/08/2014 tarihli “Takvim’den Baykal Kaset Komplosu Hakkında Büyük İddia” başlıklı yayınlarda, davacının, dava dışı CHP eski Genel Başkanı … ile ilgili birtakım bilgileri basına verdiği, CHP’de Genel Başkan değişikliğinde rol oynadığı ve bu yolla belediye başkanlığına aday olduğu yönünde söz ve ifadelerin kullanıldığı, haberin Takvim Gazetesi’ne dayandırılarak verildiği, davacıya isnat edilen hususlara ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil ya da emare bulunmadığı ve iddiaların maddi olgulara dayanmadığı anlaşılmaktadır. Yayınlanmasında kamu yararı bulunan gerçek ve güncel haberin özle biçim arasında denge kurularak verilmesi halinde hukuka aykırılıktan söz edilemez. Dava konusu yayında kullanılan söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetindedir.
Dava konusu yayının başka bir basın organında yayınlanmış olmasının da hukuka aykırılığı ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve uygun bulunmamış ve hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1, 2 ve 3) sayılı bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.