Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/12544 E. 2018/7782 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12544
KARAR NO : 2018/7782
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 31/03/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının 2011 ve 2012 yıllarında birliğin mesaha alanı içerisinde yetiştirdiği çeltiği Paşaboğazı Sulama Kanalından cazibe-kendi imkanı sulama usulüyle suladığını, bu sulama tipinde birlik tarafından % 50 oranında indirimli ücret uygulandığını, anılan yıllara ait mesaha cetvellerinin kesinleşmesi üzerine ücret tahakkuk ettirildiğini, davalının sulama hizmet bedelini ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, çok uzun zamandır sondaj yoluyla sulama yaptığını, bu suyun tarlalarını sulamaya yettiğini, birliğin suyuna ihtiyacı olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve takibe konu alacağın likit olması zorunludur. İcra inkar tazminatının Kanuna konuluş amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bu miktarı tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine borcunu inkar etmesini önlemektir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinebilecek durumda olması; başka bir ifadeyle, borçlunun bizzat kendisinin ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı birliğin asıl alacak ve gecikme faizi tutarı hesaplanarak saptanmış, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olduğundan, dava konusu alacak likit değildir. Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada gerekse öğretide öngörülen alacaktaki “likit” yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece yasal koşulları bulunmadığı halde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının icra inkar tazminatına ilişkin 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.