Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/12010 E. 2018/8135 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12010
KARAR NO : 2018/8135
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 28/09/2011 gününde verilen dilekçe ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kamulaştırmasız el koyma iddiasına dayandırılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin hissesinin bulunduğu taşınmaz üzerinde diğer maliklerle fiili taksimat yaptığını, davalı İdare tarafından HES projeleri kapsamında yürütülen sulama kanalı çalışmaları nedeniyle müvekkilinin hissesine düşen kısım üzerinde bulunan 50 yıllık zeytin ağaçlarının kökünden söküldüğünü, toprağın kazıldığını ve taşınmazın değer kaybına uğradığını, bu alanın tekrar tarım alanı olarak kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek oluşan zararlarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazla ilgili maliklerden izin alındığını, kamulaştırma işlemlerine ilişkin sürecin devam ettiğini, uğranılan zararların tazmini isteminin idari yargı yoluyla çözülmesi gerektiğini belirterek yersiz davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız elatmada bulunduğu, taşınmazda değer kaybı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstemin ileri sürülüş biçimine göre davacı; davalı idarenin sulama kanalı yapımı sırasında, taşınmaza toprak dökülmesi ve ağaçların sökülmesi sonucu taşınmazda değer kaybı ve ürün zararının olduğunu belirterek, açıkça davalı idarenin hizmet kusuruna dayanmıştır. Davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup, eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUK. m. 2)
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup, açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Açıklanan nedenle, mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu durum bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.