Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/12009 E. 2018/7335 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12009
KARAR NO : 2018/7335
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar …ve … aleyhine 03/09/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı … AŞ yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden kabulüne dair verilen 08/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … Piyasası Düzenleme Kurumu vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı …Ş yönünden davanın husumet nedeniyle, davalı … Piyasası Düzenleme Kurumu yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … Payasası Düzenleme Kurumu tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkiline ait 118 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalı EPDK tarafından kamulaştırılarak diğer davalı şirket tarafından … için su kanalı geçirildiğini, kanal çalışmaları sırasında taşınmazın kamulaştırma dışında kalan kısımlarının da inşaat alanı haline getirilip içerisinde bulunan 52 adet mahsul veren kayısı ağacının kesildiğini ve bu kısımların yol geçirilmesi, hafriyat dökülmesi vb eylemlerle tamamen işgal edilmek suretiyle müvekkili tarafından kullanılabilecek bir alan bırakılmadığını belirterek, bahçe vasfındaki taşınmazına kamulaştırmasız el konulması ve ağaçların kesilmesinden kaynaklanan zararının tazminini istemiştir.
Davalı EPDK vekili; müvekkili Kurumun 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 19. maddesine göre kamulaştırma yapma yetkisi kalmadığını, anılan Kanun uyarınca müvekkilinin yalnızca özel hukuk tüzel kişilerine üretim lisansı verdiğini, bu belgenin üretim lisansı sahibi şirketin üretim tesisini inşa edebilmesi amacıyla verilmiş ön izin niteliğinde olduğunu, üretim projesinin gerçekleştirilmesine yönelik diğer iş ve işlemlerden lisans sahibi şirketin sorumlu bulunduğu, bu nedenlerle husumet itirazında bulunulduğunu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili; davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde kurulu bulunan … II … santrali işletmesinin … Enerji AŞ tarafından müvekkili şirkete 31/07/2012 tarihinde akdedilen sözleşme ile devredildiğini, sözleşme gereğince devreden şirket uhdesindeki 24/01/2008 tarihli üretim lisansının 27/09/2012 tarihinde sonlandırılarak, EPDK tarafından 49 yıllık lisans süresinin bakiye süresi lisansa dercedilerek 12/10/2012 tarihinden
geçerli olmak üzere üretim lisansının müvekkili şirkete verildiğini, davacının iddia ettiği eylemlerin işletmenin satın alma tarihinden çok önce… Enerji AŞ’nin üretim lisansına sahip olduğu dönemde gerçekleştiğini, husumetin inşaatı yapan anılan şirkete yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin … inşaatı yapmadığını, sadece…Enerji AŞ’den varolan hidroelektrik santralini işletmek üzere devraldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalılardan EPDK tarafından 2009 yılında davaya konu taşınmazın bir kısmına el konulmasına karar verilerek kamulaştırıldığı, kamulaştırma kararı sonrasında dava dışı Yaşam Enerji AŞ tarafından … kanalı inşa edildiği, kamulaştırılan alanın dışında kalan davacıya ait taşınmazlara 2009 yılında dava dışı… Enerji AŞ tarafından el atıldığı, davalı … AŞ tarafından gerçekleştirilen bir el atma eylemi olmadığı gerekçesiyle, davalı … AŞ yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı EPDK yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava dışı … Enerji AŞ’ye EPDK tarafından 24/01/2008 tarihinde üretim lisansı verilerek taşınmaz sahibi … aleyhine 05/06/2009 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/157 esasında açılan acele el koyma davasında, acele kamulaştırma kararı verilerek davanın kabulü ile 118 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1.549,58 m²lik kısmına el konulmasına 31/07/2009 tarihinde karar verildiği,118 ada 3 parselin ifraz edilmesi sonucu 118 ada 12, 13 ve 14 nolu parsellerin oluştuğu, kamulaştırmaya konu olan kısmın 118 ada, 13 nolu taşınmaz alanında bulunduğu, daha sonra EPDK tarafından davaya konu taşınmaza ilişkin Darende Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/184 esasında kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili istemiyle 22/07/2011 tarihinde dava açıldığı, kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle 01/03/2012 tarihinde davanın reddine karar verildiği, işbu kararın 05/06/2013 tarihinde kesinleşmesinden sonra acele el koyma kararının hükümsüz kaldığı, ancak 01/07/2013 tarihinde 118 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma nedeniyle Maliye Hazinesi adına tescilinin ilgili tapu sicilinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan belgelerin incelenmesinde; EPDK tarafından dava dışı Yaşam Enerji Ltd. Şti.ne Güdül … tesisi için 24/01/2008 tarihinde üretim lisansı verilerek, kamu yararı kararı yerine geçmek üzere 01/04/2009 tarihinde kamulaştırma kararı alındığı, bu üretim tesisinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca … AŞ tarafından 31/07/2012 tarihinde devralınması üzerine EPDK tarafından … Enerji şirketine verilen üretim lisansının sonlandırıldığı ve devralan … AŞ’ye 12/10/2012 tarihinden itibaren üretim faaliyetinde bulunmak üzere 27/09/2012 tarihli üretim lisansının verildiği anlaşılmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde davalı Kurumun amacı, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un 5. maddesinde, bu kanun uyarınca piyasada faaliyet gösterecek olan tüzel kişilerin Kurumdan lisans almak zorunda olduğu, 15. maddesinde, davalı EPDK tarafından verilecek kamulaştırma kararlarının kamu yararı kararı yerine geçtiği, bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderlerin kamulaştırma talebinde bulunan lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödeneceği,
kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna, bunların bulunmaması halinde ise Hazineye ait olacağı, kamulaştırma bedelini ödeyen lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edileceği düzenlenmiştir. Ancak, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 30. maddesinin 5. bendi ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 15. maddesi yürürlükten kaldırılmış, 30/03/2013 tarihinde yürürlüğe giren Kanun’un 19. maddesiyle EPDK tarafından yalnızca kamu yararı kararı verilebileceği, kamulaştırma işlemlerinin ise üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için … Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için … tarafından yapılacağı düzenlenmiş, bu yasal düzenleme ile EPDK’nın kamulaştırma yapma yetkisi de ortadan kalkmış, kanal geçirilen davacıya ait taşınmazın kamulaştırma nedeniyle … adına tapu sicilinde tescili ise 01/07/2013 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; davaya konu eylemin gerçekleştirildiği 2008-2009 yıllarında … inşaatına ilişkin davalı EPDK’nın ilgili mevzuatı gereği yetkili olduğu üretim lisansını verdiği, lisans sahibi şirketin ihtiyaç duyduğu taşınmaza ilişkin kamulaştırma kararını aldığı, bunların dışında taşınmaza fiilen el atmadığı gibi, davaya konu taşınmazda lisans sahibi şirketin gerçekleştirdiği haksız eylemlerle ilgili bir kontrol yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davalı EPDK’ya husumet düşmez.
Yerel mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilerek, davalı EPDK hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Kurum yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.