Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/11894 E. 2018/7202 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11894
KARAR NO : 2018/7202
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı …Ş. aleyhine 30/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/02/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin 2003 yılında davalı bankadan çekilen krediye kefil olduğunu, borcun ödenmesine rağmen bahsi geçen kredi sebebiyle müvekkili aleyhine haksız icra takibi yapılarak aracının haczedildiğini ve bankadaki hesabına bloke koyulduğunu, yapılan icrai işlemler sebebiyle müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kefil olduğu kredi borcunun kapatılmaması sebebiyle takip yapıldığını, ihtiyati haciz kararına davacının itirazının kendileri tarafından kabul edilmesi sebebiyle davacı hakkında yapılan haciz işlemlerinin kendiliğinden kalktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı aleyhine yapılan icra takibinin haklı olduğu, davacının davalı bankanın ihtiyati haciz kararına itirazını kabul ettiğini fakat davacının banka hesabındaki blokenin ve araç üzerindeki haciz kaydının belli bir süre kaldığından manevi tazminatın şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların gelişimi dikkate alındığında haciz işleminin salt davacıya zarar vermek amacıyla yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Şu durumda, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde değildir; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.