Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/11863 E. 2018/7908 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11863
KARAR NO : 2018/7908
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı PTT Genel Müdürlüğü vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 30/05/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalı gişe memurunun çalışma alanından çalınan davacı kuruma ait paraların tazmini nedeniyle başlatılan ve davalının itirazı üzerine duran icra takibi hakkında talep edilen itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, bilirkişi heyetinden kusur raporu alınarak sonucuna göre davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, davalının müvekkili kuruluşa bağlı … PTT Merkezi Yüzyıl PTT Şubesinde gişe memuru olarak görev yaptığını, olay tarihinde gişe işlemlerinde kullanılmak üzere merkezden gönderilen, bu şubede başka bir görevli memurun alması için davalıya teslim edilen idare parasının bir kısmını, bankolar arasına açıkta bırakarak kimliği meçhul kişiler tarafından çalınmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu paranın davalının dikkatsizliği nedeniyle çalındığını, kurumlarınca yapılan soruşturma ile davalının kusurlu olduğunun tespit edildiğini ve davalıya keyfiyetin bildirildiğini, bu miktarın tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, ancak davalının buna itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra tazminatı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; paranın merkezden tarafına teslimine kadar vuku bulan noksanlıkların göz önüne alınmasını, görev yaptığı PTT şubesinde güvenlik görevlisinin olmamasının, para geliş ve tesliminin aleni yapılmasının, bankoların alçak ve güvensiz olmasının hırsızlık olaylarına sebebiyet verdiğini, bu tür olaylar sıkça yaşandığı için konuyu müdürlüklerine defalarca bildirdikleri halde bir önlem alınmadığını, son iki yıl içinde iki kez hırsızlık olayının yaşandığını, kendisinin bu konuda bir kusurunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Mahkemece, davalının görevli olduğu PTT’de görev yaptığı yerin tam korunaklı olmadığı, hizmet ettiği vatandaş ile temas halinde olduğu, parayı kendi hakimiyet alanına koymasına rağmen çalındığı, kendisine bir kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalının görevi nedeniyle uhdesine tevdi edilen parayı muhafazada gerekli özeni göstermediği, açığa bıraktığı ve dava dışı kişilerce çalınmasını kolaylaştırarak kusurlu davrandığı sabittir. Bu haliyle, davalının çalışma koşulları ve görev yaptığı yerin tam korunaklı olmaması gözetildiğinde mahkemenin ret gerekçeleri ancak mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesinde yerini bulan indirim sebepleri olarak kabul edilebilir. Açıklanan nedenlerle davalının sorumluluğu kabul edilerek hal ve şartlara göre uygun bir indirim yapılmak yerine, davanın tümden reddi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.