Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/11846 E. 2017/1764 K. 20.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11846
KARAR NO : 2017/1764
KARAR TARİHİ : 20.03.2017

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 30/01/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminatın istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminatın kabulüne ve manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen 09/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının ve davalı …’ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisine ait motosikleti internetten satışa çıkardığını, davalı …’nin davalı …’ın azmettirmesiyle motosiklete alıcı olduğunu ve denemek için aldığı motosikleti geri getirmediğini, motosikletin parçalara ayrılmış şekilde bir kısım parçalarının davalı …’ın babası olan davalı …’ın evinin bahçesinde bulunduğunu, bu süreçte maddi ve manevi yönden zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir.
Davalılar … ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, …’a yönelik tüm istemlerin reddine, davalılar … ve …’a yönelik maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararların ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, hükmedilecek tazminatlara olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Davacı, dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde hükmedilecek tazminatlara haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece ıslah edilen miktar yönünden haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

3-Davalı …’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24 ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 49 maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat isteminin davalıların ceza mahkumiyeti ile sübut bulan hırsızlık eylemlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hırsızlık eylemi, davacının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK’nun 49. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı … yararına BOZULMASINA, davacının ve davalı …’ın diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacı ile temyiz eden davalıdan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.