Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/1153 E. 2016/4043 K. 29.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1153
KARAR NO : 2016/4043
KARAR TARİHİ : 29.03.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı .. vekili Avukat … tarafından, davalı .. aleyhine 06/06/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; indirimli tarifeden faydalanan dava dışı 3. kişi tarafından açılan davada kabul edilip ödenen paranın rücu yolu ile geri alınmasını istemiştir.
Mahkemece verilen 23/09/2013 tarih, 2011/254 esas, 2013/403 karar sayılı davanın kısmen kabulüne, .. TL alacağın, .. TL’sinin 02/02/2011 tarihinden, .. TL’sinin 26/03/2010 tarihinden, .. TL’sinin 12/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine ilişkin karar Dairemizin 02/12/2014 tarih, 2014/440 esas, 2014/16444 karar sayılı ilamı ile “….” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak hüküm fıkrasında toplam .. TL alacağa karar verilmesine rağmen gerekçe bölümünde “…” ifadesi ile hangi miktara karar verilmek istendiği konusunda çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı .. 297/1-c maddesi gereğince mahkemece verilen hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bozma ilamı gereğince ilk kararda belirlenen miktara hükmün kesinleşmesine kadar yapılan icra giderleri ile avukatlık ücreti de eklenerek bulunacak miktara karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrası ile gerekçe bölümünde ve gerekçe bölümünün de kendi içinde çelişki oluşturacak biçimde karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.