Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/11447 E. 2016/12272 K. 15.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11447
KARAR NO : 2016/12272
KARAR TARİHİ : 15.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı….Süs Bitkileri Biyolojik Havuz Peyzaj Tar. İnş. Hay. Denizcilik Mad. San ve Tic. AŞ aleyhine 19/02/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
a)Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 19/10/2012 tarihinde yapılan kontrolde, ….sahil pompaj sulaması kanalet hattından 21 tanesinin, davalı şirket tarafından iş makinesi ile kırıldığının tespit edildiğini, kırılan kanaletler nedeniyle uğranılan zararın tazmini için davalı şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 11/12/2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra takibine ve davaya dayanak 19/10/2012 tarihli tutanakta; 21 adet tip 100’lük imalat bedelinin 3.971,10 TL, montaj bedelinin 1.898,40 TL, cezai bedelin 2.934,75 TL olmak üzere tahsili gereken toplam miktarın 8.804,25 TL olduğu bildirilmiş, icra takip talebinde de bu bedelin, işlemiş faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; 21 adet kanalet bedeli 5.670,00 TL, montaj bedeli 2.174,00 TL olmak üzere toplam zararın 7.844,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Böylelikle zarar kalemlerinde talep aşılarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Diğer yandan, bilirkişi raporunda hangi tarihteki verilerin esas alındığı belirtilmemiş, hesaplanan kanalet bedelinin kanaletlerin sıfır değeri olduğu bildirilmesine rağmen yıpranma payı nedeniyle bir değerlendirme de yapılmamıştır. Bu hali ile bilirkişi raporu hükme esas almaya yeter nitelikte değildir.
Konusunda uzman bir bilirkişiden Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
B)Bilirkişi raporunda toplam zararın 7.844,00 TL olduğunu bildirmiş, mahkemece gerekçede hesaplama yöntemi ayrıntılı yazılmamış olmakla birlikte, dosyaya eklenen Türkiye Barolar Birliği Web Sitesi faiz hesaplama aracı çıktısından; mahkemece 7.844,00 TL’nin encümen karar tarihi olan 31/10/2012 tarihinden, takip tarihi olan 24/01/2013 tarihlerine kadar işlemiş faizinin 164,40 TL olarak hesaplandığı ve bu miktarın asıl alacağa eklenerek toplam bedel üzerinden takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca; hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.
Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında asıl alacak ve işlemiş faiz kalemleri ayrı ayrı gösterilmeyerek, faize faiz yürütülmesine neden olacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
c)Dosyaya eklenen…. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/201 esas sayılı dosyasından, davalı şirket tarafından eldeki tazminat davasının karara bağlanmasından çok sonra, 29/01/2016 tarihinde davaya konu olay nedeniyle davacı birliğe 1.825,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Ödeme olgusu dosya karara bağlandıktan sonra ve fakat temyiz incelenmesi tamamlanmadan önce gerçekleşmiştir. Bu nedenle, ödenen bu miktarın infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği hususu da hükümde belirtilmelidir. Açıklanan nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b-c) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.