Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/11362 E. 2017/1379 K. 06.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11362
KARAR NO : 2017/1379
KARAR TARİHİ : 06.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 18/09/2014 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine dair verilen 18/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, İİK 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Talep eden; 02/03/2013 tarihli kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve kefil olan karşı tarafın 130.794,44 TL kredi borcunu ödemediğini, mal kaçırma ve ikamet değiştirme işlemlerinde bulunabilecekleri gerekçesi ile borca yeter miktarda malları üzerine ihtiyati haciz konulması talebinde bulunmuştur.
Yerel Mahkemece, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, İİK 257. maddesine dayalı olarak asıl alacaktan bağımsız olarak yapılan ihtiyati haciz isteminde hangi mahkemenin görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 1-4. maddelerinde mahkemelerin görevi düzenlenmiş olup aynı Kanun’un 4. maddesinde; sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler sayılmış, 4/1-Ç bendinde de bu Kanun ve diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi ve hakimini görevlendirdiği davalar şeklinde ifadeye yer verilmiştir.
Basit yargılama usulü 6100 sayılı HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenmiş olup, 316/1-a maddesinde; sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına giren tüm dava ve işlerin basit yargılama usulüne göre yapılacağı, 316/1-c maddesinde de ihtiyati haciz isteminin basit yargılama usulüne tabi işlerden olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’ya göre asliye hukuk mahkemesi genel yetkili mahkemedir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden; İhtiyati haciz isteminin basit yargılamaya tabi işlerden olduğu, ancak ihtiyati haciz isteminin sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine dair açık bir düzenlemeye yer verilmediği gibi basit yargılamaya tabi olan tüm işlerin de sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenlemenin olmadığı açıktır. HMK 316/1-a maddesinde belirtilen husus; sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren tüm işlerin basit yargılama usulüne göre yapılacağı olup, basit yargılamaya tabi tüm işlerin sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine ilişkin değildir. İhtiyati haciz isteminin sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığına göre eldeki davada görevli mahkeme genel yetkili asliye hukuk mahkemesidir.
Şu halde yerel mahkemece işin esası incelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.