Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2016/10886 E. 2018/7852 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10886
KARAR NO : 2018/7852
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 26/05/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının askerlik görevi sırasında taksirle ölüme sebebiyet verdiği, ölenin mirasçılarına Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Daire Başkanlığının 2009/348- 2010/966 sayılı dosyasında hüküm altına alınan tazminatın … 27. İcra Müdürlüğünün 2010/1543 esas sayılı takip dosyası ile ödendiğini belirterek, ödenen miktarın kusurlu bulunan davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkillenin kastının olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalının İdare Mahkemesi ilamındaki alacak kalemleri ile kararın kesinleşmemiş olması nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz toplamından sorumlu olacağı, icra giderleri ve takip tarihinden sonra işleyecek faizlerin talep edilemeyeceği, askerlik hizmeti karşılığında ücret alınmadığı ve hizmetin anayasal görev niteliğinde olduğu gerekçeleriyle hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı idarenin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Daire Başkanlığının 2009/348- 2010/966 sayılı dosyasında tazminatın hüküm altına alındığı, hükmün kesinleşmesi beklenmeden tazminat alacağının tahsilinin Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2010/1543 esas sayılı takip dosyası ile talep edildiği ve davacı idarece de ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı, müteselsil sorumlu sıfatıyla üçüncü kişiye ödediği paranın halefiyet esasınca rücuen tahsilini istediğine ve davalı önceki davada davalı olarak yer almadığına göre iadenin kapsamı, kural olarak davacının mahkum olup ödediği para, bu paranın kendisi hakkındaki davada verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faizi, önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri toplamından davalının payına düşen kısmıdır. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine yol açan davacı, bu ihmali nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini ve hükmün kesinleşmesinden sonra geçen sürede işleyecek faizi isteyemez.
Ancak üçüncü kişi, davacı aleyhine aldığı tazminat kararının kesinleşmesini beklemeden tahsili için onu icraya koymuştur. Karar kesinleşmeden önce alacaklının icra yoluna başvurması yasanın ona sağladığı bir hak olduğuna göre davacının bunu önlemediğinden söz etmek olanaksızdır. Öte yandan aleyhine verilen karardan ötürü davacının temyiz yoluna başvurması da bir hakkın kullanılması niteliğinde bulunduğundan bu başvurmanın sonucunu bekleyerek hükmün kesinleşmesi üzerine alacaklıya ödeme yapabileceğini düşünmesi de olağandır. O halde hükmün kesinleşmesine kadar davacının borcunu ödememesi şeklinde beliren davranışında kusurlu bulunduğu kabul edilemez. Bu bakımdan davacı, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan icra giderleri ve avukatlık ücreti ile sonraki süreye ilişkin faizi de davalıdan isteyebilir. Mahkemece bu giderlere hükmedilmemiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine 12/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.