YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9976
KARAR NO : 2015/10169
KARAR TARİHİ : 28.09.2015
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2012/284-2014/595
Davacı Y.. Y.. vekili Avukat Salih tarafından, davalı Y.. B.. aleyhine 21/05/2012 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın dava şartı eksikliğinden reddine dair verilen 18/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalı idarenin su bedeli tahakkuku nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dava şartı eksikliğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı Yukarı Harran S. B. tarafından 2009-2010-2011 yılları için arazisini sulamak için kullandığı 21.895,18 TL su bedelinin ödemesi için bildirimde bulunması üzerine, söz konusu suyun tamamını kendi arazisinde kullanmadığı, kendisine ait borç miktarının da belirli olmadığından 10.000,00 TL kısmı için borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuşlardır.
Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan Sulama Birlikleri; DSİ Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Kanunu, Belediyeler Kanunu, Köy Kanunu ve İl İdaresi Kanununda yer alan düzenlemelerle yönetilmektedir. S. b. ait tesislerin yapımı, bakım ve onarımları Devlet Su İşleri ekipmanlarınca yapılmakta ve masraflar DSİ Genel Müdürlüğü bütçesinden karşılanmaktadır. Birlik personelinin atanması ise, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen esaslara göre yapılmaktadır. Bu nedenlerle davalı S. B.kamu kurumu niteliğindedir.
Kamu kurumu tarafından kamu yasaları uyarınca sulama nedeniyle borç tahakkuku kamu hukukundan doğan bir yükümlülüktür. O halde anılan nitelikteki bir borca ilişkin işlem idari karar niteliğinde bulunmaktadır. Bu davaların ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir. Yargı yolu dava şartı niteliğinde olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re’sen (kendiliğinden) göz önünde tutulmalıdır.
Şu halde, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın dava şartı eksikliğinden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.