Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/990 E. 2015/4802 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/990
KARAR NO : 2015/4802
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 16/09/2013 gün ve 2012/15312-2013/14308 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-) Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemleri reddedilmelidir.
2-) Davacının diğer karar düzeltme istemlerine gelince;
Dava, yayın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 16/09/2013 gün ve 2012/15312 esas, 2013/14308 karar sayılı ilamıyla istemin tümden reddine karar verilmesi gerektiği şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur. Davacı kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dosya kapsamından, mahkemece dava konusu yayınlarda davalılar tarafından doğruluğu kanıtlanamayan iddiaların dile getiriliş biçimi itibariyle, davacının cinayet işlemeyi teşvik eden, bu işi organize eden bir kişi olarak gösterilmesinin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu kabul edilerek istemin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin kişilik haklarının ihlal edildiğine yönelik bu belirlemesi doğrudur. Şu durumda, Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak davacının karar düzeltme istemi ile birlikte davalının ilk temyiz itirazlarının değerlendirilmesine geçildi;
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu yayınların içeriği, gelişim biçimi, olay tarihi ile yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 440-442 maddeleri gereği davacının karar düzeltme isteminin, yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, Dairemizin 16/09/2013 gün ve 2012/15312 esas, 2013/14308 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer karar düzeltme istemlerinin ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.