Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/9824 E. 2016/11240 K. 16.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9824
KARAR NO : 2016/11240
KARAR TARİHİ : 16.11.2016

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı Tüm Enerji ve Ticaret A.Ş. aleyhine 20/04/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirket tarafından yapılan hidroelektrik santrali projesi çalışması sırasında dinamit patlatılması nedeniyle evinin zarar gördüğünü belirterek, uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda 2.211,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda bilirkişi raporu benimsenerek 2.184,44 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği, bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 07/10/2013 tarih, 2013/7068 esas ve 2013/12825 karar sayılı ilamı ile; ”… Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarından dava konusu evin mühendislik kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dolayısıyla bu durumun davacının zararının artmasına neden olup olmadığı hususunun araştırılıp değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece belirtilen hususlarda gerekli araştırma yapılmalı davacının bölüşük (müterafik) kusurunun mevcut olması halinde Borçlar Kanununun 44. maddesi uyarınca zarar miktarından indirim yapılması gerekmektedir. Bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle bozulduğu; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yeniden yapılan yargılama sırasında dava konusu yerde keşif icra edildiği ve alınan bilirkişi raporunda davacıya ait yapının statik ve mühendislik kurallarına uygun olarak yapılmadığı, bu durumun da zararın artmasına neden olduğu belirtilerek meydana gelen hasarda davacıya ait yapının % 20 oranında kusuru olduğunun tespit edildiği ve zarar miktarının, taşınmazın niteliğinin, yıpranma ve hasar oranı

maliyetinin bu defa farklı esas alınması nedeniyle bozma öncesi belirlenen miktara göre daha fazla hesap edildiği ve mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek, 2.211,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece, 2.184,44 TL’nin davalıdan tahsiline ilişkin ilk kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından yukarıda belirtilen gerekçe ile davalı yararına bozulduğu, ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmediği gibi davalı tarafın temyiz dilekçesine verilen cevapta kararın onanmasının istendiği, ilk kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmesi ve mahkemece bozma ilamına uyulması ile davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve mahkemece ilk verilen 2.184,44 TL zarar miktarının davacı yönünden kesinleştiği anlaşıldığına göre daha sonra yapılan yargılamada mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak daha yüksek miktarda zarar hesabı yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
Bunun yanısıra, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bölüşük kusur dikkate alınmamış ve davacının kusuru oranında indirim yapılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; bozma kararı kapsamı dışında kalan ve davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturan 2.184,44 TL zarar miktarı benimsenerek, bu miktar üzerinden bozma ilamı uyarınca davacıya ait yapının mühendislik ve fen kurallarına uygun yapılmamış olması nedeniyle bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda belirlenen % 20 oranında kusur indirim yapılması ve belirlenen miktarın hüküm altına alınması olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olmayan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.