Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/9777 E. 2015/10070 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9777
KARAR NO : 2015/10070
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

MAHKEMESİ : Mut Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2014/106-2014/612

Davacı M.. B.. vekili Avukat Abdurrahman tarafından, davalı M.. Y.. aleyhine 16/12/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, 2004 – 2009 yılları arasında M.. B.. görevi yapmış olan davalının 5355 sayılı kanunda öngörülmediği halde birlikten yersiz olarak maaş aldığını ve haksız olarak ödenen bu maaşın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda istem kısmen kabul edilmiştir.
5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’nun 22/6. maddesinde;” Köylere hizmet götürme birliklerinin birlik meclisleri hariç olmak üzere, birlik meclisi ile birlik encümeninin başkan ve üyelerine meclis ve encümen toplantılarına katıldıkları her gün için birlik başkanına (5000), encümen üyelerine (2000), meclis üyelerine (1500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, birlik meclisi tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenebilir. Ancak, huzur hakkı ödenecek gün sayısı, bir yıl içinde yirmidört günü geçemez. ” hükmü yer almaktadır.
5355 sayılı kanunda birlik yönetiminde yer alan kişilere maaş ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmasa da yukarıda belirtildiği üzere huzur hakkı ödenebileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda ise, davalının hak kazandığı huzur hakkı tutarı ile ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece, konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak davalının görev süresi boyunca hak kazandığı huzur hakkı tutarı belirlenmeli, bu tutarın davalıya ödenip ödenmediği araştırılarak, böyle bir ödeme yapılmamış ise bu tutar yersiz ödenen maaş toplamından düşülerek davalıdan istenebilecek maaş tutarı net olarak belirlenmelidir. Bu konuda yeterli araştırma yapılmadan yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.