Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/9095 E. 2015/9567 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9095
KARAR NO : 2015/9567
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2015/2-2015/25

Davacı F.. B.. vekili Avukat Muzaffer tarafından, davalılar ‘.. S.. İmtiyaz Sahibi Ferudun ve diğeri aleyhine 07/10/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı Ferudun vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince; dava, internet sitesinde yayınlanan haber yoluyla kişilik haklarının ihlali iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan Ferudun tarafından temyiz edilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu haberin tarihi, içeriği ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında verilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; fazla miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.