Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/8949 E. 2015/9672 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8949
KARAR NO : 2015/9672
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2015
NUMARASI : 2011/73-2015/296

Davacı E.. U.. vekili Avukat Gürsel tarafından, davalı S.. A.. aleyhine 21/01/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, tedavi hatası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı,evinde yere düştüğünü, tedavi için gittiği Başkent Üniversitesi’ne bağlı Adana/Yüreğir’deki hastanede çalışan davalı doktorun muayene ettikten sonra elinde sadece ödem olduğunu, elini bandajlayıp gönderdiğini, bileğindeki şişin inmemesi nedeniyle hastanenin ortopedi servisine gittiğini, yapılan muayene sonucunda bileğinde kırık olduğunun ve alçıya alınmadığı için yanlış kaynadığının anlaşıldığını, davalının yanlış tedavisi nedeniyle bileğinde kayma meydana geldiğini, üzüntü duyduğunu belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın davalı tarafından ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının ihmal ve kusurunun bulunmadığı belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir.
Davalı doktorun çalıştığı Başkent Üniversitesi, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası gereğince kurulmuş bir vakıf üniversitesi olup vakıf üniversiteleri Anayasa’nın 130 ve 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası’nın Ek 2. maddesi gereğince kamu tüzel kişisidir.
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Davaya konu edilen olayda davacı, Başkent Üniversite Hastanesi’nde doktor olan davalı tarafından yapılan tedavi sırasında kırığın farkedilmediğini, davalının yanlış tedavisi nedeniyle bileğinin estetiğinin bozulduğunu iddia ettiğine göre, Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince adli yargı yerinde davalıya yönelik açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilerek, davalı doktor hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.