Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/8875 E. 2015/12450 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8875
KARAR NO : 2015/12450
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2015
NUMARASI : 2014/242-2015/85

Davacı Y.. E.. vekili Avukat Zeynep tarafından, davalı Ü.. E.. aleyhine 29/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 19/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem zamanaşımı nedeni ile reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının öz oğlu olduğunu, 01/03/2005 tarihinden itibaren mahkemelere verdiği dilekçeler ile tutarsız davranışları olduğu, israf ve savurganlık içinde olduğu, akli melekelerinde arıza bulunduğu, kötü yaşam sürdüğü, başkalarının güvenliğini tehdit ettiği iddiaları ile vesayet altına alınmasını istediğini, 2013 yılına kadar süren yargılamalar süresince mahkemelerce hastaneye sevk edildiğini, karakollara gitmek bilgi vermek zorunda kaldığını, tüm bu davranışların toplum içinde kendisini küçük düşürdüğünü, rencide eden iddialar nedeniyle kişilik haklarının zarara uğradığını beyan ederek manevi tazminat ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, usul ve esas yönden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının davacı hakkında ilk olarak 01/03/2005 tarihli dilekçe ile vesayet altına alınmasını istediği, bu dilekçenin üzerinden 9 yıldan fazla zaman geçtiği, yine 11/10/2010 tarihli dilekçesi ile ikinci kez vesayet altına alınmasını talep ettiği, bu dilekçenin üzerinden de 3 yıla yakın bir zaman geçtiği, en son olarak verilen 17/04/2012 tarihli dilekçe üzerinden de 2 yıldan fazla zaman geçmiş olduğundan dava konusunun cezayı gerektirir bir fiilde olmaması nedeniyle TBK’nın 72. maddesi uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalının davacının öz oğlu olup ailesinden ayrı yaşayan ve kendileri ile görüşmeyen babası davacı hakkında 01/03/2005 tarihinde vesayet altına alınmasını talep ettiği, yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği, 02/11/2006 tarihinde kararın onanarak kesinleştiği, bu tarihten sonra davalının 11/10/2010 tarihinde ikinci kez farklı bir nedenle davacı babasının vesayet altına alınmasını talep ettiği, yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen kararın 21/05/2013 tarihinde onanarak kesinleştiği, eldeki davanın ise 29/04/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.”
Dava, davalının davacı hakkında haksız yere vesayet altına alınmasını istemesi ve yargılamalar sırasında mahkemelerce hastaneye sevk edilme, karakola gitmek zorunda kalma gibi nedenlerle kişilik haklarının ihlal edilmesi nedenine dayanmaktadır. Davacının vesayet altına alınmasına gerek bulunmadığı saptanarak davanın reddine ilişkin verilen karar 21/05/2013 tarihinde Yargıtay 18. Hukuk Dairesince onanarak karar kesinleşmiş olmakla, davacı tarafından zararın en son bu tarihte öğrenildiğinin kabulü ile zamanaşımı süresinin kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren başlatılması gerekmekte olup davanın da 29/04/2014 tarihinde açılmış bulunmasına göre zamanaşımı süresi dolmamıştır. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın zamanaşımından reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.