Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2015/8705 E. 2015/10698 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8705
KARAR NO : 2015/10698
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2013/21-2014/167

Davacılar Z.. Ö.. ve diğeri vekili Avukat Serdar tarafından, davalı M.. K.. aleyhine 07/01/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu yayınlarda, “A. G. K.İnsanlar-Tefecilik ve Kılıfları” ile “Z.. Ö.. Hakkında Şok Tefecilik İddiası” başlıkları altında: Davacıların tefecilik yaptıklarına ilişkin iddialar dile getirilmiş ve bu konuda davacıların beyanlarına yer verilmiştir.
Dava dilekçesinde, yayınların gerçek dışı olduğu ileri sürülerek manevi tazminat isteminde bulunulmuştur.
Cevap dilekçesinde ise, davacılar hakkında savcılık soruşturması bulunduğu ve görünür gerçekliğin söz konusu olduğu savunulmuştur.
Mahkemece, yayınların hukuka aykırı olduğu benimsenmiş ve istemlerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava dışı S.. S.. isimli şahsın şikayeti üzerine tefecilik, şantaj ve tehdit suçlarından davacılar hakkında soruşturma yapıldığı ve kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu yayınlar, davacılar hakkındaki soruşturmalar üzerine yapılmış olup; haberde değinilen olgular da soruşturmanın konusunu oluşturmaktadır. Şu durumda, yayınlar görünür gerçeğe uygun bulunmaktadır. Soruşturma sonucunda, davacılar hakkındaki iddiaların doğru çıkmaması; görünürdeki gerçekliği ortadan kaldırmaz ve davalının da haber nedeniyle sorumlu tutulmasını gerektirmez. Diğer yandan, konunun önem ve değeri göz önünde tutulduğunda düşünsel bağlılığın korunduğu da kabul edilmelidir. Açıklanan nedenler karşısında, çatışan yararlar dengesinin davacılar aleyhine bozulmadığı ve davalı yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği benimsenmelidir. Mahkemece, istemin tümden reddi yerine kısmen kabulü yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre, davalının öteki temyiz itirazlarının ise incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.